Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Rosetta uzay aracı 2014 ve 2016 yılları ortasında yörüngede dönerek Dünya’dan yüz milyonlarca kilometre uzakta bir kuyruklu yıldızı inceledi ve uzay kayasının yapısı ve jeolojisi hakkında data topladı. Şimdiyse ESA, kuyruklu yıldızın manzaralarının incelemesi ve vakit içinde yüzey özelliklerindeki farklılıkların rapor edilmesi için genel bir davette bulundu.
Comet 67P/Churyumov-Gerasimenko olarak isimlendirilen cisim, birinci olarak 1969’da gözlemlendi. Kuyruklu yıldızın eliptik, 6,5 yıllık bir yörüngesi bulunuyor. Rosetta, 2014 yılında cisme ulaştığında, bir kuyruklu yıldızla buluşan birinci uzay aracı oldu.
Kısa ismiyle Comet 67P yörüngesinde hareket ederken, Güneş farklı açılardan parlıyordu. Bu sayede Rosetta, buzlu kayayı yerleşik OSIRIS kamerası sayesinde çok sayıda imgede ayrıntılı bir formda yakalayabildi.
Halktan yardım projesini gerçeğe dönüştüren Almanya’nın Münih yakınlarındaki Max Planck Dünya Dışı Fizik Enstitüsü’nde bir astrofizikçi olan Sandor Kruk, “Manzaraların karmaşıklığı göz önüne alındığında, insan gözü imgeler ortasındaki küçük değişiklikleri algılamada otomatik algoritmalardan çok daha düzgün” olduğunu söyledi.
Halkın Rosetta Hayvanat Bahçesi isimli bir çevrimiçi araç kullanarak, Comet 67P’nin Güneş’e yaklaşmasından evvel ve sonra çekilmiş özelliklerinin yan yana manzaralarına bakmaları teşvik ediliyor. Gönüllüler imgeleri döndürerek ve yakınlaştırarak manipüle edebiliyor ve manzarada gösterilebileceğini düşündükleri özelliğin tipini (toz, kaya yahut aşındırıcı özellikler) ve onda nelerin değiştiğini (yeni ortaya çıkıp çıkmadığını, ortadan kaybolup kaybolmadığını yahut basitçe hareket edip etmediğini) belirtebiliyorlar. Bunu, iki fotoğraf ortasındaki farkları bulmanızı isteyen klasik oyunlara benzetmek mümkün.
ESA’nın İspanya’daki ESAC Bilim Data Merkezi lideri Bruno Merín, yapılan bir açıklamada, “Son birkaç yılda, astrofotoğrafçılar ve uzay meraklıları, Rosetta’nın imgelerindeki değişiklikleri ve aktivite belirtilerini kendileri belirlediler” dedi ve devam etti: “Yeniden de birkaç olay dışında, çoğunlukla tüm bilgi setini gözden geçiren insan gözünün olmaması nedeniyle, bu olayların hiçbirini yüzeysel değişikliklerle ilişkilendirmek mümkün olmadı. Katiyetle daha fazla göze muhtaçlığımız var!”
Datalar üzerindeki istekli çalışma, bilim insanlarının yeni kuyruklu yıldız aktivitesi modelleri oluşturmak için kullanabilecekleri kuyruklu yıldızın yüzeyindeki faal alanların haritalarını üretmek için kullanılacak. Bu fotoğrafları ne kadar fazla kişi denetim ederse, Güneş Sistemimizde yüzen eski cisimler hakkında o kadar fazla bilgi toplanabilir…