Dolar endeksi, gün içinde yüzde 0,5’e varan artışla 104,8’e yükselirken, 13 Mayıs’ta gördüğü yaklaşık 20 yılın doruğu olan 105 düzeyine yeniden yaklaştı.
ABD’de enflasyonun son 41 yılın en yüksek düzeyine çıkması, global bir ekonomik yavaşlamaya ait telaşlar ve Fed’in faiz oranlarını yönlendirmelerden daha keskin artırabileceğine dair görüşlerin kuvvetlenmesi global ölçekte dolar talebinin artmasına sebep oluyor.
Son haftalarda global piyasaların gündeminde birinci sıralara çıkan Japon yenindeki düşüş ise devam ediyor.
Yen, dolar karşısında Japon ve ABD tahvil getirileri ortasındaki farkın genişlemesiyle tarihi düşük düzeyine geriledi.
Dolar/yen paritesi gün içinde 135,2’yi görmesinin akabinde şu dakikalarda 134,4 düzeyinde dengelendi.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) şimdiye kadar para siyasetini sıkılaştırma baskısına direnerek ülkenin para ünitesinin zayıflamasına müsaade verirken, yen dolar karşısında mart ayından beri yüzde 15’ten fazla düştü.
Yüksek enflasyon ve yatırımcıların riskli varlıklardan kaçması ile Avrupa hisse piyasaları düşüşünü beşinci süreç gününe taşırken, kripto para piyasası da satış baskısı altında kaldı.
En büyük kripto para ünitesi olan Bitcoin’in fiyatı Aralık 2020’den beri birinci sefer 25 bin doların altına indi. Bitcoin’in son 7 gündeki paha kaybı yüzde 20’ye yaklaştı.
Öte yandan, avro, sterlin ve İsviçre frangı da gün içinde dolar karşısında dört haftanın en düşük düzeylerine geriledi.
Dolar, Fed’e ait beklentilerden takviye buluyor
1973’te oluşturulan dolar endeksi, doların avro, İsviçre frangı, Japon yeni, Kanada doları, İngiliz sterlini ve İsveç kronu karşısındaki pahasını ölçmek için kullanılıyor.
Avro, sepetin yüzde 57,6’sını oluştururken, avroyu yüzde 13,6 ile yen izliyor. Sterlin yüzde 11,9, Kanada doları yüzde 9,1, İsveç kronu yüzde 4,2 ve İsviçre frangı yüzde 3,6 tartıya sahip bulunuyor.
Doların bu para üniteleri karşısında paha kazanması endeksin de yükselişini beraberinde getiriyor. Endeks pahasının düşmesi ise doların global ölçekte bedel kaybettiğine işaret ediyor.
Analistler, yüksek enflasyon kaygılarıyla Fed’in faiz artırımına yönelik beklentilerin artırması ve ekonomik büyümeye ait telaşların yatırımcıların inançlı liman olarak gördükleri dolara yönelmesine sebep olduğunu belirtiyor.
Fed’in çarşamba günü açıklanacak faiz kararına kadar piyasalarda oynaklığın devam edebileceğini aktaran analistler, enflasyon görünümüne ait bilgi ve açıklamaların yakından takip edileceğini söyledi. Fed’in bu ayki toplantısında 50 baz puanlık faiz artırımına gitmesi bekleniyor.
Bununla birlikte para piyasalarında bu hafta yapılacak toplantıda yüzde 25 ihtimalle Fed’in enflasyonu denetim altına almak maksadıyla 75 baz puan faiz artışına gidebileceği fiyatlanırken, temmuz ayında yapılacak toplantıda 75 baz puanlık faiz artışı ihtimali yüzde 53 düzeyine çıktı.