Dört Galápagos kaplumbağasının ölümü, nazik devlerin etleri için öldürülmüş olabileceğinden şüphelenen Ekvadorlu yetkililer tarafından bir soruşturma başlatılmasına sebep oldu.
Geçtiğimiz hafta Eyalet Başsavcılığı tarafından gönderilen bir tweet’e nazaran etrafa ve yabanî hayata karşı işlenen kabahatlerde uzmanlaşmış özel bir ünite, Galápagos Ulusal Parkı’nın sulak alan kompleksinde bulunan dört dev kaplumbağanın “avlanıp katledildiği” teziyle ilgili bir ön soruşturma başlattı.
Galápagos Conservancy yaptığı açıklamada, Ekvador Eyalet Başsavcısı’nın dev kaplumbağaların etleri için avlanmış olabileceğini düşündüğünü söyledi.
#ATENCIÓN | #FiscalíaEc abrió una investigación previa para indagar los hechos relacionados a la presunta caza y faenamiento de cuatro tortugas terrestres gigantes, en el Complejo de Humedales del Parque Nacional #Galápagos. #FiscalíaContraElDelito pic.twitter.com/gMpTNy3jQU
— Fiscalía Ecuador (@FiscaliaEcuador) August 29, 2022
Bu şaşırtan haber, Galápagos Ulusal Parkı’ndaki Sierra Negra Yanardağı’nın uzak bir bölgesinde 15 katledilmiş Chelonoidis guntheri kaplumbağasının kalıntılarının bulunmasının üzerinden bir yıl geçmeden geldi. Bir kere daha, bu dev kaplumbağaların etleri yahut kabukları için öldürülmüş olduklarından şüpheleniliyor.
IUCN Kırmızı Listesine nazaran Galapagos’ta şu anda birçok yok olma tehdidiyle karşı karşıya olan 15 farklı dev kaplumbağa çeşidi var.
Charlies Darwin 1830’larda Galapagos Adaları’na geldiğinde ve onun dönüm noktası olan kitabı Tiplerin Kökeni için ilham aldığında, dev kaplumbağaların sayısı çok daha fazlaydı. Fakat, son 200 yılda sayıları daima azaldı.
İstilacı cinslerin ortaya çıkması, kaplumbağaların sayısının düşüşünde güçlü bir rol oynadı, fakat en değerli faktör, balina avcıları ve adayı ziyaret eden denizciler tarafından yapılan kaçak avlanma oldu. Bu yavaş hareket eden canavarları avlamak son derece kolaydı ve ne yazık ki beşerler, onların etlerine karşı büyük bir iştah duydular.
Darwin’in ve HMS Beagle mürettebatının, seyahatlerini yaparken boş kabuklarını denize atarak kendilerini dev kaplumbağaların lezzetine kaptırdıkları da bilinenler ortasında.
Galápagos merkezli bir 17. yüzyıl İngiliz korsanı olan William Dampier, adaların dev kaplumbağalarının “olağanüstü derecede büyük ve şişman ve bir o kadar da tatlı olduğunu, hiçbir yarkanın bundan daha tatlı olmadığını” söylerken, Fransız kaşif François Leguat da etlerinin “koyun eti üzere bir tadı” olduğunu söyledi.
Koruma tedbirleri sayesinde birçok Galapagos dev kaplumbağa tipinin nüfus sayısı artarken, görünüşe nazaran kimi beşerler pervasız geçmişimizden ders almaya niyetli değil…