İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Rusya’nın Ukrayna’ya taarruzları devam ederken bölgedeki öteki ülkelerin Rus tehdidine karşı korunmasına yardımcı olmak için müttefiklerle görüşmeleri sürdürdüğünü tabir etti.
Rusya’nın Moldova için güvenlik tehdidi oluşturduğunu savunan Truss, “Putin daha büyük bir Rusya oluşturma emelleri konusunda net. Kiev’i alma teşebbüslerinin başarılı olmaması, bu hırslarından vazgeçtiği manasına gelmiyor” dedi.
“MOLDOVA’NIN NATO STANDARTLARINA NAZARAN SİLAHLANDIĞINI GÖRMEK İSTERİM”
Truss, bu doğrultuda İngiltere ve müttefiklerinin Rus tehdidi altındaki öbür savunmasız ülkelerin korunmasına yönelik görüştüğünü söyleyerek, “Gelecekteki saldırganlığı caydırmak için Ukrayna’nın savunmasını yükseltme konusundaki görüşmeler, Moldova üzere öteki savunmasız ülkeleri de kapsayacak. Moldova’nın NATO standartlarına nazaran donatıldığını görmek isterim. Bunu müttefiklerimizle görüşüyoruz” halinde konuştu.
Ukrayna’nın güneybatı hududunda bulunan Moldova, Rusya ile sonu paylaşmamasına karşın Ukrayna’nın güneyinde Rus kuvvetleri tarafından hücuma uğrayan birtakım bölgelere yakın olduğu için risk altında görülüyor.
MOLDOVA AB’YE KATILMAK İÇİN MÜRACAATTA BULUNMUŞTU
Öte yandan, savaş nedeniyle Ukrayna’dan ayrılmak zorunda kalan göçmenlere sonlarını açan Moldova, Ukrayna’ya yönelik hücumlardan sonra Avrupa Birliği’ne katılmak için müracaatta bulunmuştu.
– HER AN PATLAMAYA HAZIR DİNYESTER SORUNU
Marmara Üniversitesi Tarih Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Moldova’ya muhtemel tesiri için şu tabirleri kullanmıştı:
Dinyester Yanı Bölgesi ve genel olarak Moldova’da yaşananlar, birçok açıdan Ukrayna krizini anımsatıyor. Ayrılıkçı bölgenin mevcudiyetinin yanı sıra Rus yetkilileri, sıkça Moldova’daki Rus nüfusun baskı altında olduğunu ileri sürüyor. Ukrayna’daki “Polonya” rolünü ise burada tarihi ve siyasi sebeplerden dolayı “Romanya” üstlendi. İki problem ortasında öteki benzerlikler de bulunuyor. Moldova’nın Ukrayna’dan en büyük farkı ise hem orduya (Moldova ordusu sadece 6 bin askerden oluşuyor) hem de askeri teknolojilere sahip olmaması.
25 Nisan’da başlayan ve iki gün boyunca vakit zaman meydana gelen patlamalar, son günlerde kesilmiş durumda. Şimdilik bu sessizliğin devam edeceği düşünülüyor. Taraflar bu olayları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktan çekinmemekle birlikte bilhassa Moldova ve ayrılıkçı Dinyester Yanı Bölgesi yetkilileri, Ukrayna’daki milyonlarca insanın (Luhansk ve Donetsk cumhuriyetleri vatandaşları dahil) nasıl yerinden edildiğini ve geri dönüşü olmayan insani, maddi ve manevi ziyanı gördüler. Tarafların karşılıklı suçlamalara karşın istikrarsızlığın yayılmasından kaçınılması gerektiğini vurgulamaları da sessizliğe dair öngörüyü kuvvetlendiriyor. Lakin şu da bir gerçek ki Dinyester Yanı Bölgesi maalesef “her an patlamaya hazır bir sorun” olarak kalmaya devam edecektir.