AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, parti genel merkezinde Ukrayna’nın Ankara Büyükelçi Müsteşarı Boğdan Konopliastıy ve Ukrayna Mariupol’deki Azovstal Metalürji Fabrikası alanında bulunan askerlerin eşleri ile bir askerin annesini kabul etti.
Tarihi bir süreçten geçildiğini ve Türkiye’nin başından itibaren Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaşı çeşitli taraflarıyla ele aldığını belirten Kurtulmuş, “Bunlardan birisi siyasi tarafıdır. Her ikisi de millet olarak bizim komşumuz ve dostumuz olan Ukrayna ve Rusya halkının büyük bir trajedinin içerisinde olmasını, Türkiye hiç bir vakit başından itibaren tasvip etmemiş ve savaşın bir an önce durdurulması, evvel ateşkesin sağlanması ve gerisinden da adil, kalıcı ve hakkaniyetli bir barışın tesis edilmesi için bütün gücünü ortaya koymuştur.” diye konuştu.
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna-Rusya ortasında barış sağlanması için gösterdiği uğraşa değinerek, “Bu manada Sayın Cumhurbaşkanımız tabiri caizse bir global liderlik ortaya koymuştur. İstanbul görüşmeleri, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ortasındaki tabiri caizse bu mekik diplomasisinin bir sonucu olarak başarılı bir noktaya kadar gelmiş, lakin maalesef ondan sonraki gelişmeler sonrasında da İstanbul’da ortaya çıkan o barış sağlama ikliminin geriye gitmekte olduğunu görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“SAVAŞIN KARADENİZ’DE YAYGINLAŞMASININ ÖNÜNE GEÇMİŞ OLDU”
Türkiye’nin birinci andan itibaren barış perspektifi ile hareket ettiğini, bilhassa savaşın Avrupa’ya yayılmaması ve Karadeniz’de yaygınlaşmaması için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, “Bu çerçevede bilhassa Montrö mutabakatından ortaya çıkan yükümlülüklerini de sonuna kadar kullanarak, savaşın Karadeniz’de yaygınlaşmasının önüne geçmiş oldu.” sözlerini kullandı.
Kurtulmuş, Ukrayna-Rusya savaşının yalnızca iki ülke ortasında bir savaş olmadığını belirterek, “Küresel güç denkleminin bir biçimde istikrarını kaybetmiş olması münasebetiyle büyük güçlerin Ukrayna üzerinde vermiş olduğu bir savaştır.” dedi.
Bir yanda ABD’nin, bir yanda Rusya’nın ve öbür tarafından Avrupa Birliği ülkelerinin, NATO’nun ve Çin’in olduğu bu global denklem içerisinde bulunduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Eğer Ukrayna problemi bir an önce acil ve kalıcı bir tahlile kavuşturulamazsa bunun uzun devirli ve çok ağır tahribatlar ortaya çıkaracak savaşlar silsilesine vesile olacağının tasası içerisindeyiz.” diye konuştu.
“BÜTÜN GÜÇLERİ SEFERBER ETSİNLER”
Kurtulmuş, Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaşın yalnızca iki ülkeyi değil bütün dünyayı ilgilendiren bir savaş haline geldiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bunun için bir an önce ateşkes ve bir an önce kalıcı, adil ve hakkaniyetli bir barışın temin edilmesi insanlığın selameti bakımından kaidedir. Biz bu perspektifi ortaya koyarken, şunu da üzülerek tespit etmek gerekir ki birtakım ülkelerde, bu savaşın uzaması ve tahminen yaygınlaşmasının kendi ulusal menfaatleri bakımından uygun olduğu kanaatindelerdir. Savaşın uzaması demek yeni haksızlıkların ortaya çıkması, yeni insani dramların kelam konusu olması… İşte burada örneğini gördüğümüz üzere ailelerin kendi içlerinde büyük acılarla müsabakası demektir. Bütün dünya kamuoyuna ve bütün bu bahisle ilgili görüşü olan ülkelere olan davetimiz şudur, Rusya-Ukrayna savaşını her akşam haber bültenlerinde bir dizi sinema izlermiş üzere izlemeyi bıraksınlar ve herkes elindeki imkanlarla barışın adil bir biçimde sağlanması için elindeki bütün güçleri seferber etsinler.”
“TÜRKİYE BÜTÜN İMKANLARIYLA SEFERBER OLDU”
Türkiye’nin birinci andan itibaren insani yardımları ortaya koyduğunu lisana getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Ukrayna’dan gelen aileleri Türkiye’de ağırlama konusunda tabiri caizse seferber olmuş ve orada insani yardımlarıyla, bütün kurumları ve STK’larıyla Ukraynalı mültecilerin lehine olacak formda elindeki imkanları sefer etmiştir. Bu, bizim bir insanlık görevimizdir, komşuluk görevimizdir ve bu vazifeyi de milletçe ve devletçe yerine getirmekten büyük bir onur duyuyoruz. Türk milleti tarih boyunca da ne vakit, nerede yardıma muhtaçlığı olan beşerler varsa, ne vakit elini uzatanlar varsa kesinlikle o eli tutmuştur ve o eli dostça kavramasını başarmış, elinde ne imkan varsa o beşerlerle paylaşmıştır. Yarım ekmeği varsa yarım dilim ekmeğini bölüşmüştür, yarım bardak suyu varsa onu bölüşmüştür. Bundan sonra da Ukrayna’dan bir formda Türkiye’ye hayatta kalabilmek için gelen, oradaki zorluklardan buraya gelen Ukraynalı dostlarımıza tıpkı hisler içerisinde hareket edilecektir. Bu çerçevede insani dramların azaltılması için Türkiye’nin bütün imkanıyla seferber olduğu bir alanda oradaki sivillerin ve örneğin Mariupol’deki bu demir çelik tesisi olmak üzere buralardaki birtakım ögelerin tahliye edilmesi için ortaya koymuş olduğu gayretlerdir.”
Büyükelçilik Müsteşarı Boğdan Konopliastıy da, Türkiye’nin Ukrayna’ya vermiş olduğu dayanaklardan ötürü teşekkür ederek, Azovstal’da bulunan askerlerin bırakılması konusunda yardım istedi.
Kabulde Numan Kurtulmaş’a, Türkiye-Ukrayna Parlamentolar Ortası Dostluk Kümesi Lideri Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş eşlik etti.