Hastanede düzenlenen ve salgın nedeniyle kaybedilen hemşirelerin anılmasıyla başlayan aktifliğin teması, “Hasta Güvenliğinde Öncü Güç: Hemşireler” olarak belirlendi.
Aktiflikte, hemşireler tarafından hazırlanan “Hasta Güvenliği” tiyatro oyunu da sahnelendi. Oyunun akabinde hemşire gözü ile “Hasta Güvenliğinin Sağlanmasında Hemşirenin Rolü” üzerinden oyunun değerlendirmesi yapıldı.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Meryem Kapancı’nın “Hasta Güvenliği Kültürü ve İnsan Faktörü” bahisli konuşma yaptığı aktiflik, “Hasta Güvenliği Raporları” mükafatlarını kazanan çalışanlara ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.
Aktifliğe ait AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kapancı, hemşireliğin toplum nazarındaki karşılığının pandemi sürecinde daha net anlaşıldığını, pandeminin başında kimsenin girmeye yürek edemediği, herkesin endişe ile yaklaştığı hastanelerde sıhhat çalışanlarının büyük bir savaş verdiğini, bu isimler ortasında da hemşirelerin kıymetli bir yer tuttuğunu söyledi.
“Pandemide hemşireliğin değeri çok daha düzgün anlaşıldı”
Sıhhatte hemşire istihdamının ehemmiyetini vurgulayan Kapancı, dünyada bakım muhtaçlıklarının, sıhhat talebinin giderek arttığını ve yetişmiş insan gücünü organize etmenin önemli bir sorun olduğunu aktardı. Kapancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de ‘Pandemi hemşireliğe olan ilgiyi azalttı mı?’ derseniz ben tam aksisini düşünüyorum. Zira pek çok bölüm pandemiden ekonomik manada çok etkilendi. Birçok kişi işini kaybetti, ekonomik kayıplar yaşadı. Hemşirelik; geçmişte de aslında iş bulma telaşının hiç olmadığı, çok güç olmasına karşın gençlerin iş bulma korkusu yaşamayacakları ender mesleklerden…
Tıpkı vakitte teknolojinin de ilerlemesiyle pek çok bölümde teknoloji, insan gücünün yerini karşılamaya başladı ve gelecekte bunun çok daha yaygın olacağını görüyorum. Lakin hemşirelikte durum bu türlü değil. Biz teknolojiden çok faydalanıyoruz lakin hiçbir teknoloji biz hemşirelerin yerini asla tutamayacak. En azından uzun yıllar boyunca tutamayacak. Münasebetiyle hemşireye her vakit muhtaçlık olacak ve yeterli bir gelecek planlaması için gençler bu mesleği daha çok tercih ediyorlar ki üniversitelerdeki hemşirelik kısımlarının doluluk oranları bize aslında hemşireliğin geçmişten bu yana daha tercih edilir bir meslek olduğunu gösteriyor. Pandemi de bu durumu bence olumsuz değil, olumlu istikamette etkiledi.”
“BU MESLEKTE EN DEĞERLİ ŞEY VİCDAN”
Mesleğe adım attığından beri ağır bakım hemşiresi olarak çalışan Zeynep Kaygusuz da pandemi sürecinde can kurtarmak için büyük bir fedakarlıkla vazife yapan sıhhat çalışanlarından oldu.
Kaygusuz, tüm dünyanın hakkında hiçbir şey bilmeyerek çaba etmeye başladığı Kovid-19 sürecinde en ön safta yerini alan sıhhat neferleri ortasında bulundu.
Birinci defa 2021’in kasım ayında Kovid-19’a yakalanan ve hastalığın ağır seyretmesi nedeniyle kendisini vazife yaptığı ağır bakımda bulan Kaygusuz, yaşadığı süreci AA muhabirine şöyle anlattı:
Pandemi sürecinde çok önemli bir mesleksel tecrübe kazandığını söz eden Kaygusuz, “Aslında sıhhatte ve klinikte en tesirli rol oynayanlar hemşireler. Bir takım halinde çalışıyoruz. Tabip tedaviyi yazıyor, hemşireler bakımını yapıyor. Aslında bir nevi hemşireler hastayı hayata bağlıyor. Hemşireler, en çok kendinden veren mesleklerden. Yeri geliyor kendi sıhhatimizi riske atıp hasta hayata bağlansın diye çabalıyoruz. Bu hususta hemşireler çok tesirli bir rol oynuyor. Yeri geldiğinde tükendik, yorulduk lakin hiçbir vakit pes etmedik. Zira bu meslekte en değerli şey vicdan… Hasta yataktaysa onu hayata biz bağlayacağız. Onlar bizim birer aile üyemiz oluyor. Kâfi ki hayata dönsün, kâfi ki en düşük hasarla hayata dönsün diye çaba ediyoruz. Zira o yatakta hepimiz olabiliriz.” sözlerini kullandı.