Geçen hafta perşembe gecesi “silsile” niteliğinde açıklanan makro ihtiyati tedbirler paketi, derinden yanlış para siyaseti devam ettiği sürece Türkiye iktisadında bozulan istikrarları otyrmakta işe yaramıyor. Piysalar ise hem dışarıdan gelen haberler hem de içeride yaşananlar eşliğinde tedirginliği yansıtmaya devam ediyor.
Türkiye’nin 5 yıllık vadeli CDS primi 820 düzeylerini de aşarak başladığı haftada arten tedirginliği tahminen de en güzel yansıtan mecra. Manası şirketlerin borçlanma maliyetlerindeki yükselmeyle bir arada TL’de paha kaybının devam edeceği.
Kaynak: Taylan Bilgiç/Twitter
Dolayısıyla dolar/TL, iktisat idarenin açıkladığı adımların TL’yi sakinleştirememesi ve artan sermaye denetimi telaşları ile 17,2 civarında tekrar baskı altında. Pazartesinin birinci saatlerinde 17,28’e kadar çıkmasının akabinde 17,25’in altında süreç görüyor. Euro/TL de benzeri dinamiklerle 18,20’nin üzerini gördükten sonra 18,05-18,10 düzeylerinde süreç görmekte.
Borsa İstanbul’da BİST 100 Endeksi açılışla birlikte 2.520 puana kadar çekildikten sonra yüzde 0,5 civarı kayıpla 2.530 puanın üzerinde seyrediyor.
ABD 10 yıllık Hazine tahvili getirileri, yüzde 3,2’den süreç gördükten sonra kısmen geriledi. Dikkatler haftaiçi yapılacak ve 50 baz puan daha artış ilan edilmesi beklenen Fed toplantısında. Doları altı en önemli para ünitesine karşı ölçen dolar endeksi yüzde 0,3 yükselerek 104,5 ile dört haftanın doruğunda.
Açıklanan tedbirler paketinin iç piyasada TL üzerinde yükü hafifletmemesi, yeni açıklamaların izleyebileceği beklentilerini yaratmakta. Her ne kadar Hazine ve Maliye bakanlığı açıklamasında sermaye denetimi mümkünlüğü dışlanmış olsa da, hükümetin aşınan güvenilirliği açıklamalara nazaran piyasanın şekillenmesine mahzur. Tedbirler paketi işe yaramadıkça, dengeli ve gerçekçi bir iktisat programıyla yola devam edilmedikçe seçimler öncesinde TL’yi denetim etme gereksiniminin katı sermaye denetimlerini devreye sokabileceği tasası hakim kalıyor.